ABD’li teknoloji devi Apple, uzun süredir bilişim sektörünü takip edenlerin konuştuğu rivayeti bu hafta doğruladı. 1980’lerde masaüstü bilgisayar üreticisi olan Apple, 2020’lerin ortasından itibaren bir otomotiv şirketi olacak. Evet Apple marka otomobil geliyor.
Elbette bu otomobil son zamanlardaki trende uygun olarak elektrikli olacak. Zaten tüm ürünleri pil tabanlı çalışan bir markanın içten yanmalı bir otomobil üretmesi pek akla yatkın değil. Tesla başta olmak üzere elektrikli otomobil piyasasına Apple da hızlı bir giriş yapacak.
Steve Jobs, ilk iPhone’u açıkladığında kullandığımız telefonlar tuşlu eski model telefonlardı. Renkli ekranlar bile yeni yeni kullanıma geçmiş ancak halen telefon üzerinde tuşlara basarak ekranda hareket ediyorduk.
Apple bu noktada devrimsel bir yeniliğe imza atarak tam ekran dokunmatik ekran getirmişti. Üstelik daha önceki dokunmatik ekranlar gibi cihazın bir kısmı değil tamamı dokunmatik bir ekran idi. Ve de artık kalem ya da stylusla değil parmaklarla ekranı yönetebilecektik.
Kullanıcı deneyimindeki tek gelişme elbette bu değildi. O döneme kadar az akıllı cihazlar piyasaya sürülmüştü. Ancak bu cihazlarla gerçekten bir iş yapabilmek çok kolay değildi.
Apple, Appstore ile uygulama yükleme işini kökten değiştirdi.
Apple’ın Farklı Ürün Denemeleri
Apple sonraki yıllarda da farklı cihazlara geçmeye çalıştı. Önce hali hazırda piyasada olan müzik çalar ürünü iPod, iPhone’a benzetildi sonra iPod özelliği telefonun içine taşındı. Böylece iPod’u olan bir iPhone sahibi olabiliyordunuz. O dönem için büyük bir olaydı bu.
Belki de iPod ile iPhone’un aynı çerçevede birleşebilmesi yeni bir farkındalık yarattı. Telefonlara artık başka işlevleri de ekleyebilmek mümkündü. Peşpeşe pek çok cihazın telefonun içine indirgendiğine şahit olduk.
Her bir özellik yeni bir heyecan yaratırken Apple, yeni mecraları da aynı şekilde değerlendirmeyi düşündü. Öncelikle telefondan daha büyük olan iPad’ler geldi. Bir defter ya da ajanda boyutunda olan iPad’ler, telefon ekranınının yetmediği ama bilgisayardan daha pratik bir çözüm sunuyordu.
En son ise kol saatlerimiz akıllandı. Kol saati artık sadece saati gösteren bir cihaz olmaktan çıkıyor farklı bir konsepte bürünüyordu. Aslında bu tür saatler 1990’ların başında da popülerdi. Databank özellikli, hesap makineli saatler çok satıyordu.
Ancak Apple, telefonda yaptığı devrimi saatte de yaptı ve kendi ekosistemine saati de ekledi. Saat artık telefon ekranının bir uzantısı haline geldi. Dahası telefona ulaşmadan pek çok işi saatten yapabilmek, ya da nabız gibi sağlık verilerini okumak mümkün oldu. Bu bilgiler iPhone üzerine aktarıldığında ise Apple ekosistemi kullanıcılara bambaşka bir deneyim sunmaya başladı. Bu farkındalık gelince bir anda akıllı saat sektörü oluşuverdi.
Apple, daha neyi ekosistemime ekleyebilirim, deneyimi kesintisiz sağlatabilirim diye düşünüyor.
Sırada ise hayatımızın önemli bir bölümünü geçirdiğimiz otomobiller var.
Apple’ın açtığı bu vizyona uygun olarak elektrikli otomobil sektörü çalışmaya başladı. Hatta bu konuda hepimizin bildiği yerli TOGG marka otomobil projesi de mevcut.
Her zamanki gibi Apple otomobil üzerinde de sürprizler yapacak. Diğer markalara nazaran çok farklı bir deneyim sunacağı neredeyse kesin.
Apple Otomobil Deneyimi Nasıl Olacak?
Diğerlerinden Neyi Farklı Yapacaklar?
En basitinden bir toplantınız var diyelim. Apple takviminizde bu toplantı kayıtlı. Toplantının adresi de kayıtlı. Telefonunuz yola çıkmanız gerektiğinde size haber verebilecek. Otoparka inerken aracı parkettiğiniz yeri gerek GPS, gerek Wifi gerekse adım sayar gibi yan teknolojiler kullanarak size hatırlatacak.
Arabanın yanına geldiğinizde telefon bluetooth bağlantısını kurup kapıyı açacak. Otomobilde size özel profil açılacak. koltuk ayna gibi ayarlarınız yapılacak. telefondan dinlediğiniz müzik otomobilde çalmaya başlayacak ve otomobilin navigasyonu Maps üzerinden trafiği göstererek nereden gitmeniz gerektiğini gösterecek.
Muhtemelen otonom sürüş olacağı için belki iMovie ile en sevdiğiniz diziyi oynatacak.
Tabii ki pek çok farklı senaryo kurgulanabilir. Ancak Apple’ın sunduğu bu ekosistemi tek başına kesintisiz sunan bir başka sağlayıcı daha yok.
Bu sebepten ötürü Apple’ın nasıl bir otomobil oluşturacağı sektörün geleceğine yine yön verecek. Mutlaka bizi şaşırtan Apple sürprizlerini de göreceğiz.